- üflemeli çalgı
- wind instrument
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
çalgı — is. 1) Müzik aleti, çalgı aleti, enstrüman 2) Çalgı çalma, müzik Sokağın dibinde çalgı sesleri işiterek birkaç adım ilerledi. P. Safa 3) Müzik topluluğu Çalgı, yerine geçmiş oturmuştu. E. E. Talu Birleşik Sözler çalgı aleti çalgı çağanak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üflemeli — sf. Üflenerek çalınan (çalgı) Birleşik Sözler üflemeli çalgılar üflemeli sazlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
fagot — is., müz., Fr. fagot Tahtadan parçaları uç uca takılı, uzun bir boru biçiminde, perdeli bir üflemeli çalgı … Çağatay Osmanlı Sözlük
flüt — is., müz., Fr. flûte Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavala — is., müz. Genellikle Arapların kullandığı kamıştan yapılan bir tür üflemeli çalgı aleti … Çağatay Osmanlı Sözlük
klarnet — is., müz., Fr. clarinette Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı Birleşik Sözler basklarnet … Çağatay Osmanlı Sözlük
ney — is., müz., Far. ney Klasik Türk müziğinde ve özellikle tekke müziğinde yer alan, kaval biçiminde, yanık sesli, kamıştan bir üflemeli çalgı Bu ücra ve metruk sarayda yalnız arada sırada bir Türk gencinin neyi işitiliyor. Y. K. Beyatlı Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
obua — is., müz., Fr. hautbois Orkestrada yer alan çift kamışlı, tahtadan yapılmış üflemeli çalgı … Çağatay Osmanlı Sözlük
saksafon — is., müz., Fr. saxophone Bandolarda ve caz topluluklarında kullanılan bir tür üflemeli çalgı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tulum — is. 1) Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi 2) Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin … Çağatay Osmanlı Sözlük
helikon — is., müz., Fr. hélicon Çalgı ağızlığı ve pistonu olan, boyundan geçirilerek tutulan, çember biçimli, üflemeli bakır çalgı … Çağatay Osmanlı Sözlük